Sektörü parlak bir gelecek bekliyor

Untitled-1Gelişen potansiyeliyle Türkiye hazır giyim konusunda dünyanın 7., Avrupa’nın 2. büyük tedarikçisi konumunda

Bebek ve Çocuk Hazır giyimde en çok tercih edilen hammadde olan pamuk üretiminde dünyada 5. sırada yer alan Türkiye aynı zamanda organik pamuk üretiminde de yüksek kalite standartlarında son teknolojileri kullanması, yaratıcı dizaynlar yapması ve çalışanların bilgi birikimi, yeteneği sayesinde önemli bir rol oynuyor. Buna ilave olarak esnek üretim imkanı sayesinde müşteri isteklerine hızlı bir biçimde cevap verebiliyor. Üreticilerin çoğu Bursa, İstanbul, Denizli ve İzmir’de kurulu olup; bebek ve çocuk giyimi üretiminin %80’i Bursa’da gerçekleştirilmektedir. Ülke genelinde 4.000’den fazla üretim atölyesinde 60.000’den fazla kişi istihdam edilmektedir. 2012 yılında en fazla ihracat yapılan ülke %20 pay ile Almanya olmakla birlikte ve bunu sırasıyla İngiltere, İspanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika, Rusya, İsveç, Danimarka takip etmektedir. Diğer sektörlerle karşılaştırıldığında 3 – 5 kat daha hızlı büyüyen bebek – çocuk pazarı Türkiye ekonomisi içerisinde her geçen gün payını arttırmaktadır.

Fırsatlar ülkesi Türkiye

Türkiye nüfusunun yaklaşık %30’unu 0-17 yaş arası çocuklar oluştururken bu oran Avrupa’da %19’larda kalıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 1 milyon 250 bin bebek doğmakta, bu da saatte ortalama 160 bebeğe denk gelmektedir. En az bir çocuğu olan hane halkı sayısı toplam hane sayısının %54,2’sidir. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de aileler bebek başına, 2 yaşına kadar aylık ortalama 60$ – 70$ , yıllık 720$ – 840$ harcama yapılmakta ve bilinç düzeyinin yükselmesi anne babaları, çocuklarını daha sağlıklı büyütme isteği ile yeni ürün ve hizmet arayışına itmektedir. Diğer taraftan da her alanda dünya ortalamasının altında seyreden Türkiye’deki bebek başına harcama tutarlarının çok yüksek potansiyel barındırması yerli ve yabancı şirketleri pazara çekmektedir.

Bebe çocuk sektörünü gayet parlak bir gelecek bekliyor

Sektörün sürdürebilir gelişme kazanması, rekabet gücünün arttırılarak kalitenin ve ihracatın gelişmesi amacıyla düzenlemeler yapılıyor. Marka bilincinin arttırılması ve kurumsallaşmanın sağlanması gibi hedeflerin de olduğu çalışmalarda üretim, pazar büyüklüğü, teknoloji, lojistik gibi alanlarda sektörün güçlü ve zayıf yönleri inceleniyor ve gerekli tespitler yapılıyor. Bebe çocuk konfeksiyonu sektöründe yer alan firmaların kurumsallaşmaya gereken önemin verilmesi, kümelenmenin oluş- turulması ve firmalar arası diyalog için ortak zemin oluşturulması gerekiyor. Sektör için markalaşma faaliyetlerinin arttırılarak, yerel ve ulusal pazarda markaların oluşturulması, doğru modayı takip eden değil belirleyen olmalıyız. Bunun yanı sıra bölgenin ulusal ve uluslar arası tanıtımının yapılması, müş- teri kitlesine daha kolay ulaşım imkânın sağlanması, Ar-Ge’ye önem verilerek özgün ürünler üretilmesi gerekmektedir. Sektörde birliğin artırılarak, finans yapısının güçlendirilmesi halinde bebe çocuk sektörünü gayet parlak bir gelecek bekliyor