Şevval Bebe; ‘’Rekabete dayalı değil, bebek sağlığını ve anne ihtiyacını gözeterek üretim yapıyoruz’’

b43Şevval Bebe Genel Koordinatörü Ayten Özer’in sektöre dair görüşleri ve firmanın dünü, bugünü, hatta 2015 yılı planlarını sizler için öğrendik.

Firmanın, 15 yıl önce küçük bir atölyeyle başlayarak, şu anda bulunduğu üretimde, Ar-Ge, imalat, pazarlama ve idari bölümü ile profesyonel olarak faaliyet gösteriyor olduğu bilgisini veren Ayten Özer, ‘’15 senelik tecrübe ile birlikte konumumuzu ve iş hacmimizi yukarı doğru taşımış bulunmaktayız. Yıllık 55 bin parça üretimimiz ile yurt dışında ve Türkiye’de bulunması gereken her noktada ürünlerimizi alıcıya ulaştırıyoruz’’ dedi.

Üretimdeki öncelikler…

Rekabete dayalı üretim değil de, tamamen bebek sağlığını ve anne ihtiyacını gözeterek üretim yaptıklarını dile getiren Özer, ‘’Misyonumuz bebek sağlığını gözetmek olduğu için, bebek ürünlerinin üretiminde ve hammaddesinde dikkat ettiğimiz en önemli husus; sağlıklı olmasıdır. Ürünlerimizde, pamuklu, hava alabilen, antialerjik kumaş ve materyaller kullanıyoruz. İkinci husus; ergonomisi, kullanılabilirliği ve uzun ömürlü olması. Üçüncü husus da fiyat politikamız, ürünlerimizi kalite-fiyat dengesinde tutup, her eve girebilmesini hedefliyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Yeni koleksiyon ve yeni kataloğun sunumu…

Katıldıkları yurtiçi ve yurtdışı fuarlarında, mevcut müşteri ve yeni pazarlara ulaşmayı, marka bilinirliğini, şirket devamlılığı ile güvenilirliği arttırmayı amaçlıyor olduklarını belirten Özer, İstanbul Anne, Bebek ve Çocuk ürünleri Fuarı’na dair yaptıkları hazırlıklardan da bahsetti. Özer; ‘’Fuara dair yaptığımız hazırlıklar arasında, yeni koleksiyon ve yeni kataloğumuzun sunumu ile ilgili hazırlıklarımız oldu. Bu fuar sektörün tek buluşma noktası olması açısından bizim için önemli. Ayrıca Köln Messe Kind and Jugend fuarına da katılıyoruz’’ diye konuştu.

Sektörün yeri, konumu ve sorunları…

Ülkemizde, Anne, Bebek ve Çocuk Ürünleri Sektörü ’nün gerek ithalat, gerek ihracat olarak kısa bir zamanda hızla yol aldığını, özellikle de kaliteli hammadde ve işçilikle Türkiye tekstilinin dış pazarda yerini almak için çabalamakta olduğunu vurgulayan Özer, ‘’Sektörün sorunu pazar darlığı, kendini yeterince ifade edememesi, tekstilin hak ettiği teşviki görememesidir. Biz bu anlamda ne İtalya, ne İspanya, ne de Çin’iz. Türkiye, çalışkan girişimcileri ve değerli ürünleri ile dünya pazarında hak ettiği yerde kesinlikle değildir’’ dedi.

Sektördeki sürdürebilirlik kavramı

Özer, üretim ve daha birçok kalemde önemlilik kaydeden sürdürebilirlik kavramına dair ise, ‘’İnsan emeği, doğal malzeme, doğal enerji, yavaş tasarım, insan bünyesi ve doğa için daha uyumlu olan kaliteli ürünlerle, sürdürülebilir tekstil, tüketim mantığından, ihtiyaç mantığına getirerek, insanı ve doğayı kapitalist düzenin zararlarından koruyacaktır. Bebek ev tekstili ürünleri üreten firmamız, sentetik, doğal olmayan hammaddeden ilke olarak her daim uzak durup tüketicisini kullan at mantığına mecbur etmemiştir. Sürdürülebilir tekstil ve tasarımın farkındalığında, takipçisi ve destekçisiyiz. Umarım ülkemiz üreticisi, tüketicisi ve tasarımcılarına yansımalarını görürüz’’ açıklamasında bulundu.

Sade ve pastel tonlar…

Bu yılın trendlerini sorduğumuz Özer, ‘’Bu yıl sade, pastel tonlar, bir klasik olarak da krem tonları, ufak mobil figür detayları bu senenin trendini oluşturmaktadır. Özer, gerek dünyadaki pazar krizleri, gerek komşu ülkelerdeki savaş ve kaos ortamı, gerekse iç piyasadaki güvensiz ortam nedeniyle geçen yılı ticari açıdan çok da iyi geçirmediklerini belirtirken, mevcut durumu koruyup, 2015’in daha zor geçeceğini düşündükleri dönemi iyi bir şekilde atlatmayı planladıklarını söyleyerek sözlerini noktaladı.