Türkiye’de, bebek çocuk gereçleri ve oyuncak yükselişte!

Gerek geniş ürün çeşitliliği, gerek sağlık ve kullanım açısından oldukça kaliteli olması, gerekse de fiyatta rekabet edebilir olması bakımından Türk bebek ve çocuk ürünleri hem iç pazarda hem de dış pazarda oldukça yüksek rağbet görüyor. Bir yandan sektördeki sanayileşmeyi, istihdamı ve ihracatı teşvik eden hükümet bir yandan da ülke ile ticareti kolaylaştırıcı adımlar atıyor. Konunun bütün detaylarını Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Bülent Tüfenkçi’ye sorduk:

 Türkiye’nin bebek çocuk gereçleri ihracatı ne kadardır? Ülkenin genel ihracatında bu ne kadarlık bir orana sahiptir?

Bebek ve çocuk ürünleri tarife cetvelinde birçok tarife pozisyonuna dağılmıştır. Buna göre bebek veya küçük çocuk mamaları, emzikli biberon başlıkları, çocuklar için klozet daraltıcılar, emzikler, giyim eşyası ve aksesuarları (örme veya kroşe), askılı bebek taşıyıcıları, kız ve erkek çocuklara ilişkin giyim eşyası ve ayakkabılar yetişkinlerle beraber bir çok pozisyonda yer aldığı için özel bir tarife belirtilememektedir. 87.15 tarife pozisyonunda bebek arabaları, 95.03 pozisyonunda oyuncaklar, 96.19 pozisyonunda bebek bezleri, 94.01 pozisyonunda çocuklar için koltuk, sandalye, 94.03 pozisyonunda karyola vb. ürünler akla ilk gelen eşyalardır.

Bu eşyalara ilişkin ihracatımız; 2015 yılında 1 milyar 56 milyon, 2016 yılında 999 milyon, 2017’nin ilk 9 ayında ise 575 milyon olarak gerçekleşmiştir.

Bebek-çocuk eşyalarının genel ihracatımız içindeki 2015 yılındaki payı %0.73, 2016 yılında %0.70, 2017 yılındaki payı ise %0.64 olmuştur.

TÜİK veri tabanı üzerinden elde edilen verilere göre ise bebek-çocuk tekstili ve bebek-çocuk gereçleri alanında en fazla ihracat yaptığımız 5 ülke sırasıyla, Irak, İran, Özbekistan, Azerbaycan ve Suriye’dir.

Bahse konu eşyaların ülkeler bazındaki detaylı tablosu ekte yer almaktadır.

“İhracatçının elini kuvvetlendiren yeşil pasaport uygulaması Bakanlar Kurulunda onayladı. Yeşil pasaport kullanımı ne zaman başlayacak?”

Ülkemizin ekonomisine katkı sağlayan ihracatçılarımızın çeşitli sebeplerle yurt dışına çıkmalarını kolaylaştırmak amacıyla belli koşullar altında yeşil pasaport almalarını sağlayan 2017/9962 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı 23 Mart 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre, son üç takvim yılı itibariyle yapılan ihracat tutarına göre Ekonomi Bakanlığı tarafından belirlenen ihracatçı firmaların 1 ila 5 yetkilisine iki yıl süreyle yeşil pasaport alma hakkı tanınmıştır.

 

Bu kapsamda uygulamanın yürürlüğe girdiği 23 Mart 2017’den 15 Ağustos 2017’ye kadar başvuruda bulunan toplam 4 bin 105 firmanın 5 bin 44 yetkilisinin yeşil pasaport başvurusu Bakanlıkça onaylandı.

Gümrük açısından hangi ülkelere ihracat yapmak kolay, hangi ülkelere ihracat yapılırken gümrükte zorluk çıkıyor?

Gümrüklerde modernizasyonu sağlamış, global standartlara ulaşmış, otomasyona geçmiş ve idari kapasitesi güçlü ülkelere ihracat yapılırken daha az sorunla karşılaşıldığını söyleyebilirim. Geçtiğimiz aylarda yürürlüğe giren ve ülkemizin de taraf olduğu Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması’nın bu anlamda itici bir güç olacağını ve Anlaşmayı uygulamaya başlayan ülkelerle ticaretimizin de daha da kolaylaşacağını düşünüyorum.

Diğer taraftan, biliyorsunuz ülkemiz ile AB arasında 1995 yılında tesis edilen Gümrük Birliği’nin bir sonucu olarak AB gümrük mevzuatına uyum sağlamış bir ülke olduğumuzdan AB’deki birçok uygulama ülkemizdeki uygulamalarla benzerlik teşkil ediyor. Başta bu husus olmak üzere AB ile gümrük alanındaki kurumsal işbirliğimizin AB ülkelerine ihracatı kolaylaştıran bir unsur olduğunu düşünüyorum.

Benzer şekilde, Serbest Ticaret Anlaşması sonuçlandırdığımız ülkelerle oluşturulan kurumsal bağlar ve güçlü iletişim sayesinde ihracatçılarımızın gümrüklerde karşılaştığı sorunlara daha hızlı ve etkin bir şekilde çözüm bulunulabiliyor.

Gümrük açısından ihracat işlemleri standart olup ülke bazında farklı işlemler uygulanmamaktadır. Bugün gelinen noktada, ihracat işlemleri büyük oranda kolaylaştırılmış olup gümrük işlemlerinin sonuçlanması oldukça kısa sürmektedir. Gümrükteki kontroller, önceden belirlenmiş risk kriterleri çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.

Ülkemizin uygulamakla yükümlü olduğu uluslararası anlaşmalar ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda da ihracat kontrolleri yapılmaktadır. Buna ilaveten, gümrük olarak istediğimiz belge orijinal fatura ile sınırlıdır. İhracatçının ibraz etmesi gereken diğer belgeler genellikle ithalatçı ülkenin talepleri doğrultusunda ülkemizin diğer kurumları tarafından düzenlenen belgelerdir.

Her üç işletmeden birini kadınların işlettiğini belirtmiştiniz. Kadın girişimciliğini destekleyici uygulamalar nelerdir? Kadınların iş hayatında etkinliğinin bu kadar atmasının altındaki başarı nedir?

Kadınların iş yaşamına yapmış olduğu nitelikli katkılar, kadın ruhunun iş yaşamına yansıması, ekonominin güçlenmesinde mühim bir yere sahiptir. Bu nedenle ülkemizde kadın girişimci ve yönetici sayısının artmasını, sosyal ve ekonomik hayatın her kademesinde kadınlarımızın rol almasını önemsiyoruz.

Bakanlığımız bünyesinde yaptığımız çalışmalar kadın esnaf oranımızın hızla arttığını gösteriyor. 2013 yılında kayıtlı 189 bin 337 kadın esnaf ve sanatkârımız varken, bu oran bugün 261 bin 123  olmuştur. Kayıtlı kadın esnaf ve sanatkarımız, toplam esnaf sanatkârlarımızın %15,4’üne tekabül etmektedir.

Kadın esnaflarımızla ilgili Bakanlığımız bünyesinde 5 sene önce Kasım 2012’de yapılan çalışmada bu oran %9,8’di. Yani kadın esnaflarımızın oranı 4 yılda %50’ye yakın bir artış göstermiştir. Yine Kooperatiflerimizin %35’i kadınlar tarafından idare ve temsil edilmektedir.

Kadınlarımızın iş yaşamında daha fazla yer almaları sevindiricidir. Kuşkusuz bu artışta hükümetimiz tarafından kadınlarımıza verilen destek ve hibe programlarının önemli bir yeri vardır.

Bu destekler arasında öncelikle Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Destek Programı, Kalkınma Ajansları’nın bölgesel bazlı sağladığı destekler, belediyelerin mikro kredi destekleri ve KOSGEB destek programları yer almaktadır.

Gerekli kriterleri sağlayan kooperatif ortaklarına, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan faiz sübvansiyonlu kredi kullanma imkanından da yararlanabilmektedir. Kooperatifler Kanunu’nun devam eden değişiklik çalışmaları kapsamında kadın kooperatiflerine yönelik ayrıcalıklar getirilmekte ve kadın kooperatiflerine kolaylık sağlanması gözetilmektedir.

“Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Karar” da kadın girişimcileri destekleyen pozitif ayrımcılık içeren hükümler yer almaktadır. Kadın girişimcilerin de finansmana erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla yapılan yeni düzenleme ile kadın girişimcilerin kefaletten daha avantajlı koşullarda yararlanmaları sağlanmaktadır.

KOSGEB tarafından kadın girişimciliği alanında Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri uygulanmaktadır. Söz konusu eğitimlere katılanların yaklaşık %46’sı kadındır. KOSGEB Girişimcilik Destek Programı dâhilinde işini yeni kuran “Yeni Girişimci Desteği” sağlanmaktadır. Destekten faydalanan girişimcilerin yaklaşık %48’ini kadın girişimciler teşkil etmektedir. Yeni Girişimci Desteği kapsamında 2010 yılından günümüze kadar yaklaşık 30 Bin KOBİ’ye destek ödemesi yapılmıştır. Bu rakamın yaklaşık 14 bin 500’ünü kadın girişimciler oluşturmaktadır.

“Gelir Getirici Proje Destekleri” için kırsal ve kentsel ayrımı gözetmeksizin kişi başına 15 bin TL destek sağlanmaktadır. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfların yıllık proje desteği kotasının %30’u kadar ek kota, sadece kadınların hak sahibi olduğu projelere ayrılmaktadır. Kadınların hak sahibi olduğu projelerde geri ödemelerin düzenli yapılması durumunda son bir yıllık geri ödemeler hibe edilmektedir.

Ülkemizde kadın girişimciliğinin teşvik edilmesi ve yoksulluğun önlenmesi için İl Özel İdaresi, sivil toplum kuruluşlarının işbirliğinde ve özel sektör tarafından, kadınlara pozitif ayrımcılık içerecek şekilde mikrokredi uygulamaları başlatılmıştır.

Bakanlık olarak kadınlarımızın ekonomimize güç katacağını biliyor ve kadın girişimcilerimizi destekliyoruz. Kadın girişimcilerimizin sayılarını artırmak ve kadınlarımızın iş hayatına daha aktif katılımlarını sağlamak için desteklerimiz ve çalışmalarımız devam edecektir.

E- ticaret sitelerinin denetiminde nasıl bir sistem uygulanıyor?

46.2 milyon internet kullanıcısıyla ülkemiz e-ticaret potansiyeli yüksek olan bir ülke konumundadır. Ancak güvenlik endişeleri sebebiyle elektronik ticaretin toplam perakende ticaret içerisindeki payı %3.5 seviyesiyle dünya ortalaması olan %8.5 seviyesinin altında kalmaktadır. Öncelikli olarak güven ortamını tesis etmek gerekmektedir.

06/06/2017 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Ticarette Güven Damgası Hakkında Tebliğ ile ülkemizde internet kullanıcılarının çevrimiçi alışveriş yapmalarının önündeki başlıca engellerden olan güvenlik, gizlilik ve hizmet kalitesi konularında yaşanan endişelerin giderilmesi, güvenlik ve hizmet kalitesi standartlarının yükseltilmesi ve e-ticaretin geliştirilmesi amacıyla güven damgası sistemi kurulmasını planlanmaktayız.

Anılan Tebliğde yer verilen güvenlik ve hizmet kalitesi standartlarını yerine getirerek sisteme dâhil olmak isteyen e-ticaret sitelerine Bakanlığımızca yetkilendirilen güven damgası sağlayıcılar (GDS) tarafından güven damgası tahsis edilecektir.

Güven damgasını internet sitesinde gören vatandaşlarımız e-ticaret sitesinin belirli güvenlik ve hizmet kalitesi standartlarını yerine getirdiğini, güvenilir bir otorite tarafından denetlendiğini bilecek ve alışveriş yaparken kendini güvende hissedecektir.

Bilgi güvenliği için önlem alınacak

Elektronik ticaret faaliyetinde bulunanlar, internet sitelerinin ve mobil platformların güvenliğini bilgilerin yalnızca internet sitesi ve alıcı tarafından görülmesini sağlayan yani üçüncü kişilerin siteye girilen bilgilere erişimini engelleyen sistemlerle sağlayacaklardır. Ayrıca, belirli aralıklarla yapılan sızma testleriyle de varsa güvenlik açıkları tespit edilebilecek, vatandaşlarımız herhangi bir zarar görmeden bu açıklar düzeltilebilecek ve güven damgasına sahip olan sitelerin güvenliği tam anlamıyla sağlanmış olacaktır.

Hizmet kalitesinin arttırılması sağlanacak

Güven damgasına sahip e-ticaret siteleri, alıcıların siparişi hakkında bilgi alabilmesi, talep ve şikâyetlerini telefon aracılığıyla iletebilmesi için müşteri hizmetleriyle iletişim imkânı sunacak, talep ve şikâyetlerin etkin bir şekilde yönetilmesini ve sonuçlandırılmasını sağlayacaktır. Öte yandan, e-ticaret sitelerinde elektronik ticarete konu malın stok bilgisi, içeriği, malzemesi, ölçüleri gibi özelliklerine ilişkin detaylar ile gerçek boyutlarının anlaşılmasını mümkün kılan görseller gibi birçok ayrıntıya yer verilecek; alıcıya kargo takip imkânı sunulacaktır.

Uyuşmazlıklara yönelik çevrim içi şikâyet sistemi getirilecek

Güven Damgası sistemine dâhil olan firmalar ile vatandaşlarımız arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümü,  talep ve şikâyetlerin etkin bir şekilde yönetilmesini ve sonuçlandırılmasını sağlanabilmesine yönelik çevrim içi şikâyet sistemi ile e-ticarette ortaya çıkan uyuşmazlıkların hızlı ve etkin çözümlenebilmesi sağlanacaktır.

Son zamanlarda yerli üretime olan destek üretici kimliği ile ön planda olan firmaların yüzünü güldürüyor. Hali hazırda yapılan çalışmalar nelerdir? Bununla ilgili hedeflediğiniz yeni projeler var mı?

Üretimi ticaretten, ticareti ise üretimden ayrı düşünmek mümkün değildir. İşte üretim ile ticareti daha kontrollü ve daha kurallı bir şekilde birbirine bağlayan ve Ülkemiz tarım ürünleri ticaretini farklı bir bakış açısıyla yeniden dizayn eden ve bu kapsamda kurulacak ürün ihtisas borsasıyla yerli üretimimizi dünya piyasasıyla buluşturacak olan lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsacılığı sisteminin gelişmesi ve yaygınlaşması için gerekli çalışmalar Bakanlığımızca yapılmaktadır. Sağlanan teşviklerle depo sayımız ve kapasitemiz giderek artmış ve 2020 yılına gelmeden optimum seviyeye ulaşılmış olacaktır. Bu sistemle Ülkemiz dünya tarım ürünleri ticaretinde önemli bir rol üstelenebilecek piyasa belirleyicisi konumuna gelecektir.

#bebekcocukgerecleri, #ihracat, #bulenttufenkci