Osman Özgür : “Benim tek stratejim müşterilerimin yüzünü güldürmektir”

IMG_0914Sektöre 1997 yılında Kürhak firmasıyla giriş yapan Osman Özgür sektörde yaşadığı tecrübeleri ve sıkıntıları dergimiz aracılığıyla paylaştı.

İlk ne zaman hangi firmada işe başladınız?

1997 yılında Kürhak A.Ş. firmasında bebek sektöründe çalışmaya başladım. Century, Graco ve Gold Bug ürünlerinin Konya- Antalya- Güneydoğu Anadolu bölgeleri satış temsilcisi olarak görevime başlamıştım.

Neden bebek- çocuk sektörünü tercih ettiniz?

Çok tesadüfî bir süreç oluştu. Askerden geldiğimde kendi mesleğim olan Arkeoloji dalında müzelerde çalışma imkânı bulamayınca, bir ajans vasıtası ile Kürhak A.Ş. firmasında Sayın Hakan Yel ile yaptığım iş görüşmesinde, kendisinin de arkeolog olması işe alınmamda etkili oldu. ( Bence bebek sektörünün duayenlerinden biridir. Satışa dair öğrendiğim pek çok şeyde kendisinin katkısı oldukça büyüktür. )

Şu an hangi firmada ve hangi pozisyonda görev almaktasınız.? Bu noktaya nasıl ve ne kadar sürede geldiniz?

Altın Kitaplar Yayınevi A.Ş. Kurumsal Satış Direktörü olarak çalışmaktayım. Çok uzun bir maraton sonrası bu görevime geldim. Kürhak A.Ş. ‘den sonra sırası ile Chicco İstanbul bölge satış temsilciliği, İtameks A.Ş. ( Römer  çocuk güvenlik koltukları ) satış müdürlüğü, tekrar Chicco’ya  Marmara Bölge müdürü olarak dönüş, Vatan Çocuk Gereçleri firmasında ( Jane ürünleri ) Genel Koordinatörlüğü, Nil Deniz A.Ş. Firmasında Bübchen Kozmetik ürünlerinin Satış Müdürlüğü sürecinden geçerek,  gene çok tesadüfü bir şekilde kitap sektörüne geçişim oldu.

Pazarlama sürecinin hangi evrelerinde sektöre hizmet ettiniz?

Her aşamasında çalıştım. Üniversite eğitimim öncesinde 4 yıl Sultanhamam’da triko ürünleri üretim ve satışında çalıştım. Okul sürecinde çeşitli lokantalarda aşçı ve servis elamanı olarak, İzmir Eski Foça kazılarında 2 yıl arkeolog olarak, Tüyap fuarcılık şirketinde saha araştırması görevinde çalıştım. Sonrası bebek sektörüne geçiş oldu. Bu süreç içerisinde ise 1 yıl boyunca Moda’da ve Maslak’ta iki ayrı Restaurant açarak işletmeciliğini yaptım. Bebek sektöründe ise satış temsilciliğinden başlayıp satışın her aşamasında görev yaptım.

Kişisel gelişiminiz için nasıl bir yol izlemektesiniz?

Çalıştığım her şirkette yöneticilerimin tecrübelerinden kendime alabileceklerimi almaya çalıştım. Ayrıca satış ile ilgili çeşitli eğitim kurumlarından profesyonel destek ve eğitimler aldım. Tüm bunları müşterilerimizle yaptığımız görüşmelerle pekiştirip, kendimce gelişimim için harmanlamaya çalışmaktayım. Her yeni sektör ve müşterilerimiz kişisel gelişiminize katkıda bulunup, gelişiminizin sürekliliğini sağlamaktadır.

Sizin kendinize göre belirlemiş olduğunuz kişisel satış taktikleriniz nelerdir?

Benim tek stratejim, müşterilerimin güvenini sağlamak, onlara olabildiğince dürüst ve açık olmaktır. Sonrasında başarılı satış süreci kendiliğinden oluşmaktadır.

Hep vitrin… Hep köprü… Firmanın yüzü… Dilek ve şikâyetleri hep ilk karşılayan… Bu görevi taşıyabilmek, nasıl bir karaktere sahip olmayı gerektiriyor?

Oldukça sabır istiyor. Bence en başarılı satıcı karşındakini en iyi dinlemesini bilen satıcıdır.

Meslektaşlarınız ve kendi adınıza çalışma şartlarınız için dile getirmek istedikleriniz var mı?

Çevremdeki diğer satıcı  arkadaşlarımla görüşmelerimde ve kendi tecrübelerimde gördüğüm en önemli sıkıntı, sosyal haklarımızın oldukça az olasıdır. Özellikle seyahatlerde hayatının büyük bir bölümünü geçiren arkadaşlarımızın özel sağlık sigortalarının olmaması, özelikle seyahatlerde çalışma koşularının çok ağır olası, şirket yönetimlerini tarafından çok sıkışık programın yapılması, genç arkadaşlarımızın en önemli sıkıntılardan biri.

Dünden bugüne size göre,  bebek-çocuk gereçleri sektöründe gözlemlediğiniz değişimler ve gelişimler nelerdir?

Çok hızlı bir gelişim sürecinde ve bu daha da hızlı bir şekilde sürecektir. Büyük sermaye gruplarının sektöre girmesi ve Anadolu’nun bu süreçte kendini çok hızlı bir şekilde yenilemesi, gelişimi çok hızlandırdı. Uluslararası fuarlara ülkemizden oldukça fazla katılım, Dünya’daki gelişmelerin çok hızlı bir şekilde ülkemizde uygulanmansa sebep oldu.

Sektörümüze giren ve başarıyı yakalayan markalar ve ürünleri size göre hangileridir? Bunun sırrı nedir?

Bence birincisi Chicco’dur. Bence en önemli sebebi de firmanın kendisin Türkiye’ye gelmesidir. Büyük bir sermaye akışı olmuştur. Dünya’ya üretim yapan firmanın lokal olarak ülkemize üretim yapan firmalarla her anlamda rekabeti çok kolay ve ezici olmuştur. Marka birliğini uzak ara ele geçirmiştir. Fakat son dönemdeki rakiplerinin çok hızlı gelişimi, aradaki makası kapatıp dengeli bir şekle gelmesini sağlamıştır.

Bunun yanı sıra Wee markalı yerli emzik biberon firmasının başarısı göz ardı edilemez. Dünya devlerinin yanında yerli bir marka olarak rekabet edebilmiş, başarısını ülke dışına da taşıyarak Dünyanın en büyük firmaları ile rekabet edebiliyor duruma gelmiştir.  İç piyasanın da pazar payının çok büyük bir çoğunluğunu ele geçirmiştir. Bence bunun en büyük nedeni Ar- Ge bölümüne ve personellerine  yaptıkları yatırımdır. Sürekli yeniliği takip ve başarılı strateji her alanda başarıyı tartışmasız getirecektir.

Tabi burada aklıma gelmeyen birçok marka var, özellikle e-bebek mağazalarının internet üzerinden satışı başlatması ve bu kanalı ülkemizde ilk kullanmaya başlayıp, buradan mağazalar zincirine geçmesi tartışmasız büyük bir başarı öyküsüdür.

Baby Jem markalı ürünlerin kendi alanındaki çok hızlı büyümesi, Kraft, Römer, Sebamed, gibi markaların ise kendi alanlarında ilk akla gelen markalar olması da uzun vadeli planlamaların başarısının örnekleridir.

Size göre piyasada gördüğünüz boşluklar nelerdir?  Neler yapılmalıdır?

Piyasadaki boşluk hiç bitmez. Çünkü ihtiyaçlar sürekli değişime uğramaktadır. Dünyanın çok hızlı bir şekilde tüketim toplumu olması ve ülkemizin de bu sürece ayak uydurması sürekli yeni tüketeceğimiz ürünlere ihtiyaç doğuracaktır. Yapılacak şey Dünya gündemini iyi takip etmek ve teknolojik gelişimlerden haberdar olmaktır.

Kurumsallık ve iyi müşteri hizmetleri için neler söyleyebilirsiniz?

Sektörümüzdeki birçok firmanın patron şirketi olası kurumsallığın önündeki en büyük engellerden biridir. Şirketlerinin kurumsal bir yapıya geçememesi, büyümelerinin önündeki en büyük engel olduğunu düşünüyorum. Genel de patronlar şirketleri büyüyünce kontrolün kendi ellerinden çıkacağını düşünmekte, küçük olsun benim olsun mantığının baskın olduğunu düşünüyorum.

Kurumsal yapıdaki firmalar, müşteri hizmetleri birimine ayrı bir yatırım yapmakta ve karşılığını almaktadırlar. Ne yazık ki sektörümüzdeki birçok firmanın insan kaynakları birimi dahi bulunmamaktadır.

Size göre firmayı rakiplerinden ayıran daha ileriye taşıyacak öğeler nelerdir?

Çalışanlarına yaptığı yatırımdır. İnsana yapılan yatırımın karşılığı muhakkak uzun vadede alınmaktadır.

Pazarlama mesleğine dair söylemek istedikleriniz nelerdir? Sık seyahat etmenin zorlukları ve ailenizden uzak kalmanız hakkında neler söyleyebilirisiniz?

Yaptığımız iş iletişim gücümüzün armasına çok faydalı olmaktadır. Bence çağımızın en önemli sorunu iletişimsizliktir. Özelikle yaşadığımız bu dönemde dijital çağa girmemiz, karşılıklı iletişimi en aza indirecek koşulları oluşturmaktadır. Bu da ülkemize ait olan geleneksel ticarette, ikili ilişkilerin sekteye uğramasına sebep olmaktadır.

Sık seyahat özellikle çocuklarımız olduğunda büyük sıkıntı olmaktadır. Ailemizin özlemi seyahatlerin kısalmasına neden olmaktadır.

Sektörün geleceği hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Daha öncede söylediğim gibi, bebek sektörü özellikle Türkiye’de henüz bence hala yolun başında. Çok farklı alanlarda, mağazacılık, sektöre dair ürünlerin ülkemizde üretimi,  bu ürünlerin araştırma geliştirme birimlerinin kurulması, nitelikli personel eğitimi için sektör içi eğitim birimlerinin kurulması yolunda alacağımız daha çok yolun olduğunu düşünüyorum.

Eklemek istedikleriniz nelerdir?

Herhangi bir sektörün adamı olmak çok önemli bir şey. Sektör içerisinde sindirerek bir yerlere gelebilmek, karşılıklı güveni sağlamak için, nakış örer gibi yıllar içerinde çalışmak oldukça önemli. Bir satıcı olarak yaptığınız bu yatırımların değerini sektör değiştirdiğinizde anlıyorsunuz. Tüm bu süreç yeniden başlıyor, belirli bir olgunluğa ulaştıktan sonra bu yeni başlangıçlar, gençlik dönemlerinize göre daha zahmetli oluyor. Fakat güzel tarafı yeni insanlarla tanışmak ve yeni bilgiler ve tecrübeler kazanmak.

Bebek sektörünün amatör ruhunu henüz kaybetmemiş olması bu sektörde çalışan genç arkadaşlarımız için büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Yapacakları özverili çalışmaların gelecekte kendilerine büyük kolaylıklar sağlayacağını göreceklerdir.