Mini Bebe Gereçleri Röportajı

mini2Mini Bebe Gereçleri sahibi Ercan Kürçektepe ile sektöre dair bir röportaj yaptık.

ERCAN KÜRÇEKTEPE:” günümüzde eğitimin her sektördeki öneminin farkında olduğunu bilerek yatırımı insana yapıyoruz ve şunun bilincindeyiz; en iyi eğitim tüketici davranışlarını dikkatli bir şekilde gözlem ile olur.”

 Firmanızın kuruluşu ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Firmamız perakendecilik sektörüne bebek alanında 2007 senesinde giriş yapmıştır. Değişen dünya ticaretini ve günümüz insanlarının ihtiyaçlarını yakından takip ederek; kalite ve ekonomiyi bir arada sunma ilkesi ile sürekli gelişme prensibini, bilinçlendirilmiş tüketici ile buluşturma vizyonu ile yolumuzda ilerliyoruz.

Perakende mağazanızda anne babaların son dönemde ilgi gösterdikleri ürün grupları nelerdir?

Tüketici tercihlerinde özellikle bebek sektörü gibi tüketim eğiliminin genel olarak sabit bir düzeyde olduğu bu alanda son dönemde daha çok ilgi gösterilen ürün grubu diye bir tabir kullanmak çok doğru bir yargı olmaz. Ama tabii dönemsel olarak satış grafiği artan ürün gruplarımız elbette oluyor, tıpkı şu anda bebek arabasına, talebin artması gibi. Ve mevsimsel etki ile salıncak, taşıma koltuklarının satış grafiğinde de bir artış söz konusu. Bunun haricinde mobilya grubunda özellikle beşik olmakla beraber geleneksel yapımızın da oluşturduğu bir etki ile estetiğe de önem veren tüketici profilimizin evindeki konumunu korumaya devam ediyor.

Sizleri ziyarete gelen firmaların satış temsilcileri için neler söyleyebilirsiniz? İyi bir köprü olabiliyorlar mı?

Elbette etkili oluyorlar. Firmanın piyasadaki bilinirliği ve tüketici gözündeki marka değerinin ve piyasa genel fiyat düzeylerinin yanında; firmaların satış temsilcilerinin de etkisini göz ardı etmek haksızlık olur. Firma ile işletme arasında, belki de en önemli köprü satış temsilcisinin tutumu, ürün grubuna hâkimiyeti ve çalıştığı firma ile mağazanın menfaatlerini en iyi şekilde dengeleyerek dürüst yaklaşımı, ürün alım tercihlerimizde çok önemli bir paya sahiptir.

Anne bebek sektöründe perakende mağazalarına çok büyük iş düşüyor. Çünkü ebeveynler satış temsilcisi arkadaşlardan ürünler hakkında detaylı bilgi almayı bekliyor. Bu noktada mağazanızda çalıştırdığınız personelinize ne gibi eğitimler veriyorsunuz?

Öncelikle günümüzde eğitimin her sektördeki öneminin farkında olduğunu bilerek yatırımı insana yapıyoruz ve şunun bilincindeyiz; en iyi eğitim tüketici davranışlarını dikkatli bir şekilde gözlem ile olur. Özellikle ilk bebeği için gelmeyen tüketici, bu defa kendi bilgi ve tecrübesi ile karşımıza çıkar ve bu noktada bir önceki tercih grubunda yer alan ürünleri belirtip, deneyimlerini paylaşarak kıyas yapar ve neden farklı ürün seçtiğini belirterek yapar alışverişini ve işte bu noktada iyi bir gözlemci aslında çok önemli bir eğitimi nihai tüketiciden almış olur.

mini4

Piyasa da gördüğünüz eksiklikler nelerdir?

Bunu maddeler şeklinde verecek olursak;

  • Artık tek pazar haline gelmiş dünya ekonomisini; takip etmeyen, aldığı büyüme ve şubeleşme kararlarında kendi olduğu küçük pazarı göz önüne alarak faaliyet kararları alan rasyonel davranışlarda bulunmayan işletmeler;
  • Firmalar tarafından özellikle son senelerde; getirtilen ve tek farkı üzerine yapıştırılan marka amblemi olan tek tip ürünler;
  • Rekabette bilinçsizce hem firmaların hem de perakendecilerin piyasa dengelerini bozacak şekilde sorumsuzca hareket etmesi.

 2013 yılına dair piyasa öngörüleriniz nelerdir?

2008 senesinden beridir dünyada baş göstermiş olan finansal kriz, tek Pazar haline gelmiş olan günümüz dünyasında ister istemez ülkemizde her sektörde kendini hissettirmiştir. Ve bu sektörler içerisinde elimizdeki istatistikî verilere bakıldığında da görüleceği üzere en çok etkilenen sektör “ticaret sektörü” olmuştur. Uygulanan ekonomi programları her ne kadar ülkemizin krizi yumuşak atlatması için uygulanmaya konmuş olsa da; özellikle sektörümüzdeki ürün grubunda maalesef hala dışa bağımlı ithalatçı ülke pozisyonunda olduğumuz için özellikle 2012 senesinde ülkemizde sektörümüzde daha belirgin hissedilen bu krizden; 2013 senesinde minimum düzeyde etkilenmek için; küçük ve orta ölçekli işletmelerin hâkim olduğu piyasamızda, işletmeler büyümeden ziyade konumlarını muhafaza etmeli ve daralan piyasalarda istikrarı tercih etmeli.

İthalatçı ve üretici firmaların çalışma prensipleri hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

İhracata dayalı sanayileşmenin gelişmesi; yani; bir nevi dışa bağımlılığımızın azalması için ithalata getirilen yüksek vergiler vs.ler, ithal ürüne dayalı sektörümüzü ister istemez etkilemiştir. Ancak bu tür gelişmelere rağmen; üretici firmaların markalaşma adına büyük bir yol kat etmediklerini ya da edemediklerini üzülerek belirtmek istiyorum. İthal ürünlerle yarışacak kalitede ürünlerimiz hala yok. Elbette bunlar kısa vadede olacak şeyler değil, büyük yatırım ve AR-GE çalışmaları gerekiyor. İthalatçı firmalarımıza gelince, büyük markaların distribütörlüğünü yapan firmalar son dönemlerde birbirinin aynısı ürünler getirtmekte ve geçmişte özellikle fiyat politikalarından kaynaklanan sıkıntıları gidermeye çalışmaları güzel ve tabi bu arada sektöre yeni katılan ithalatçı firmaları da unutmamak gerekir, onlarda yeni bir soluk kattılar sektöre ve yarıştaki yerlerini aldılar.

mini1Alım gücü açısından hangi hedef kitleye hitap ediyorsunuz?

Bulunduğumuz semt itibari ile (Pendik – Kaynarca) orta gelirin hakim olduğu ancak azımsanmayacak derecede kaliteli ürün, yani üst gelir grubuna hitap eden ürünlere talebin de hakim olduğu bir kitleye hitap ediyoruz.

Müşteri portföyünüzü artırmak için neler yapıyorsunuz?

Tüketici davranışlarını çok iyi gözlemliyoruz. Öncelikle talebi doğru belirlemeye gayret ediyoruz ve ürün alımında doğru firma ve fiyat dengesini kurmaya özen göstererek, müşterimizin; “en iyiyi en iyi fiyata” almasını sağlama gayreti içerisinde; ihtiyacı olan ürünü doğru fiyata aldığına inanan ve satış sonrası problemlerinde gerekecek çözümler için gönlü rahat, inanarak ve güvenerek alışverişini yapmasını sağlamaya gayret ediyoruz. Ve çok iyi biliyoruz ki en iyi reklam “MÜŞTERİNİN TA KENDİSİDİR.”

Sektörümüzün bugününü ve geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Bebek sektörü geleceği her daim parlak bir sektörü olacaktır. Yüksek doğum oranı, artan eğitim düzeyine, gelir düzeyine ve yükselen yaşam standartlarına paralel olarak ebeveynlerin en değerli varlıkları olan bebekleri için en iyisini isteyecekleri ve sunacakları aşikâr. Tüm bunlara paralel olarak sektörümüzün geleceği parlak olmakla beraber ancak günümüz dünya piyasalarını ve koşullarını takip eden, cesur ve realist perakende işletmecileri, bunlarında yanında üretici firmalar ve dünya ile köprü konumunda olan ithalatçı firmalarımıza büyük görevler düşüyor.

Sattığınız ürünler hangi yaş aralığına hitap ediyor? Ürün alımı yaparken dikkat ettiğiniz kriterler nelerdir?

Ürün grubumuz yeni doğan grubuna hitap ediyor. Ürün yelpazemizde; mobilya ürünler, bebek gereçleri, anne çanta ve bebek arabaları yer almaktadır.

Alım yaparken; tüketici ihtiyaçlarına uygun; doğru ürün, optimal fiyat ve müşteri odaklı satış sonrası hizmeti en iyi sunan kriterlere sahip firmaları tercih ediyoruz.

mini3Nihai tüketicilerin ürün satın alırken dikkat ettikleri önemli faktör sizce nedir? Marka mı? Fiyat mı?

Marka değeri önemli bir etken olmakla beraber fiyatta önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Bunda en büyük etken insanların son teknolojik gelişmeler ışığında artık oturdukları yerden internet aracılığı ile belli bir markaya ait herhangi bir ürüne dair tüm fiyatları kısa sürede öğrenebilmesi etkili olmuştur. Tabi bu iki olgunun yanında; doğru iletişim, etkili sunum ve tüketici ihtiyacını hızlı kavrayıp, işe hâkim olduğunu hissettirmek, iş hâkimiyetini hissettirmekte en önemli hususlar olarak yerini korur.