Türkiye’nin ekonomik yapısında yıllardır sağlam bir yer tutan hazır giyim sektörü, değişen küresel dinamiklere ve artan rekabete rağmen istikrarını korumayı başarıyor. Üretim kabiliyeti, hızlı termin avantajı ve tasarım odaklı yaklaşımıyla dünya pazarlarında güvenilir bir konumda bulunan sektör; aynı zamanda milyonlarca kişiye istihdam sağlayarak sosyal sürdürülebilirliğe de katkıda bulunuyor. Sanayiden ihracata, istihdamdan markalaşmaya kadar geniş bir alanda etkili olan sektör için uzmanlar da aynı görüşte birleşiyor.
İTKİB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Kurulu Üyesi Mehmet Karakuş, bu konuda şöyle diyor: “Hazır giyim Türkiye’de sadece ekonomik bir faaliyet değil, stratejik bir değer zinciridir. Avrupa’nın tedarikçisi olmayı başaran sektörümüz, kriz dönemlerinde bile dinamizmini koruyor. Bu sektör bitmez; çünkü üretim gücümüz, esnekliğimiz ve kaliteli insan kaynağımız var.”
Özellikle Avrupa Birliği, Birleşik Krallık ve Orta Doğu pazarlarında Türk markalarına olan ilgi devam ederken, son yıllarda teknik tekstiller, sürdürülebilir koleksiyonlar ve dijital satış kanalları gibi alanlarda yapılan yatırımlar, sektörün dönüşüm yeteneğini bir kez daha ortaya koyuyor. Tasarım ve üretim arasında güçlü bir bağ kurabilen Türkiye, bu özelliği sayesinde yalnızca fason üretici değil, aynı zamanda trend oluşturan bir oyuncu olarak konumlanıyor. Sektör profesyonellerinin sıkça dile getirdiği gibi: Kim ne derse desin, Türkiye’de hazır giyim sektörü bitmez. Çünkü bu sektör sadece üretmez, her döneme ayak uydurur ve her krizden güçlenerek çıkar.