Prima ’nın başarısının sırrı, hedef kitleyi doğru analiz etmek

Türkiye’de bu yıl 30. senesini kutlayan Prima, ilk hazır çocuk bebek beziyle 1986 yılından beri bebeklerin sağlıklı ve mutlu gelişimini destekliyor. Prima Türkiye ve Kafkaslar Marka İletişim Müdürü Cansu Türkay ile markanın faaliyetlerini ve sundukları hizmetleri konuştuk.

Prima, anne ve bebeklerin ihtiyaçlarını dinleyerek, gözlemleyerek ve bilim adamları, dermatologlar ve çocuk doktorları eşliğinde sürekli olarak ürünlerini geliştirerek, Dünya’da ve Türkiye’de ilklere imza atıyor.

1999 yılında Prima’ya özgü “losyon bakım şeritleri”ni, 2000 yılında da ilk kez “nefes alan pamuksu dış yüzeyi” Türk tüketicisine sunduklarını aktaran Cansu Türkay, sözlerine şöyle devam etti; “2003’de Prima, Tam Koruma ile daha geniş bel bantları ve daha yüksek emicilik gücü ile sızıntıları önleyerek, bebeklerin daha rahat etmesini sağladı. 2004’te piyasaya sunduğumuz “Prima New Baby Yenidoğan” ürünü ise “İkili Koruma” Sistemi ile idrarın yanı sıra, yenidoğana özgü yumuşak dışkının da emilmesini sağlayan yenidoğana özel ilk bebek bezi oldu. 2005 yılında hem ürün gamını Türkiye’nin ilk ve tek anatomik şekilli ürün gamı haline getirip, hem de bebeklerin değişik gelişim aşamalarındaki farklı ihtiyaçlarının aynı bebek bezi ile karşılanamayacağı tüketici içgüdüsünden yola çıkarak, bebeklerinin gelişimlerinin her aşaması için farklı teknolojileri ile üretilmiş farklı ürünler geliştirdik.”

Türkay, yakın tarihlere geldiğimizde, 2010 yılında Prima’nın en kuru ve en ince bezi, yeni Dry Max Teknolojisi ile Prima Premium Care’i annelere sunduklarını ve şimdi de kendilerini çok heyecanlandıran Yeni Prima Premium Care ile Türkiye’deki ilk emici kanallara sahip bebek bezini annelerle buluşturacaklarının müjdesini verdi.

 

Geniş ürün gamıyla ailelerin tercihi

Bugün Prima Dünyası’nın Yeni Bebek, Aktif Bebek, İlk Adım, Uyu Oyna, Premium Care bebek bezleri ve Islak Mendilleri’nden oluşan geniş ürün gamıyla tüm beklentileri karşıladığını belirten Türkay, 1986 yılından beri bebeklerin mutlu ve sağlıklı gelişimini destekleyerek annelerin tercihlerinde ilk sırada olduklarını söyledi.

Prima markasının, üretimden tasarıma her aşamasındaki görev alanların anne ve babalardan oluştuğunu anlatan Türkay, “Kendi bebeklerinden, kendi deneyimlerinden öğrenen ve her zaman için anne ve bebeklerin sağlıklı ve mutlu gelişimini amaçlayan insanlar bu stratejiyi oluşturuyor. Böylece, her zaman en üstün performanslı ürünleri geliştirmek ve bunu annelere en doğru şekilde anlatmak için çalışan bir ekip ortaya çıkıyor. İşimizi sadece bebeklere yeni ve geliştirilmiş bebek bezleri üretmek olarak görmüyoruz. Daha da çok anne ve bebeğin hayata mutlu, sağlıklı başlangıçlar yapabilmesi için dünyanın her yerindeki annelere ve bebeklere fayda sağlayan, geniş kapsamlı programlara da yatırımlar yapıyor, sosyal sorumluluk projelerimizle anne ve bebeklerin bu muhteşem yolculuklarında onların yanında olmayı amaçlıyoruz” dedi

 

1 UNICEF Logolu Paket = Hayat Kurtaran 1 Aşı ve ‘Mobil Klinik Projesi’

Cansu Türkay, Prima olarak hayata geçirdikleri sosyal sorumluluk projelerinden birinin bugün ve yarının bebeklerinin sağlıklı ve mutlu gelişimini sağlamak amacıyla UNICEF’le birlikte, Anne ve Yenidoğan Tetanosu’nu tüm dünyada bertaraf etmek için 2006 yılında başlattıkları 1 UNICEF Logolu Paket = Hayat Kurtaran 1 Aşı kampanyası olduğunu anlattı.

Bugüne kadar bu kampanya ile 300 milyon aşı bağışlanarak 100 milyon anne ve yenidoğan bebekleri koruma altına aldıklarını ve 500 bin yenidoğan hayatın kurtarıldığını paylaşan Türkay, “Sosyal medya kanalı ile de elde edilen 1 aşı bedelini UNICEF’e bağışlıyoruz. Kampanya neticesinde bugüne kadar 17 ülkede anne ve yenidoğan tetanosu ortadan kaldırıldı. Aynı zamanda bu kampanya ile IBS Anne bebek fuarı’nda aldığımız ‘Yılın en iyi sosyal sorumluluk projesi’ ödülü gurur verici” diye açıkladı.

Türkiye’de uyguladıkları bir diğer heyecan verici projenin ‘Mobil Klinik Projesi’ olduğunu anlatan Türkay, “Prima mobil klinikler, Türkiye’de özellikle anne-bebek sağlığı konusunda bilgilendirmeye ihtiyaç duyan illeri birer birer dolaşarak, doktorlarımız eşliğinde anneleri bilgilendiriyor. Projemizin 2015 durakları arasında Antalya, Mersin, Hatay, Antep, Maraş, Adıyaman, Urfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Van, Erzurum, Muş, Elazığ, Malatya, Sivas, Tokat, Kayseri, Niğde, Aksaray ve Konya yer aldı. Ayrıca markamızla birçok sosyal sorumluluk projesine destek oluyor, hastanelerde yeni doğum yapan annelerimize hazırlanan paketlere ürünlerimizle destek oluyoruz” diye belirtti.

Bezi kuru tutabilmek için özel sıvı

Bütün Prima Bebek Bezlerinin yumuşak ve bebeğin poposunun hava almasını sağlayan malzemelerden yapıldığını, önceliklerinin bebeklerin uyurken ve oynarken rahat olmalarını sağlamak olduğunu ifade eden Türkay, sözlerine şöyle sürdürdü; “Prima’nın sahip olduğu çok katlı yapı, sıvının katlar arasında hareket ederek bebeklerin poposunun kuru kalmasını sağlıyor. Çünkü bu katmanlı yapı bezin emicilik kapasitesini artırıyor. Sıvıyı emme hızından daha da önem verdiğimiz nokta, Prima’nın sıvıyı emdikten sonra üst yüzeyinde ıslaklık bırakmaması. Çünkü genel inanışın aksine, bezin yalnızca sıvıyı hızlı bir şekilde emmesi, bebeğin altının kuru kalması için yeterli olmuyor; dışarıdan kuru gibi görünen bez de her zaman için üst yüzeyinin kuru olduğuna işaret etmiyor. Bu yüzden de bebeğin poposu ile temas eden bölgeyi kuru tutabilmek, bizim için büyük önem taşıyor.”

Bunun yanında Prima’nın iç yüzeyinde ince ve hafif bir losyonla yumuşatılmış malzeme kullanıldığını, bu yüzey sayesinde bebeğin cildi korunup, kuru tutulduğunu paylaşan Türkay, sıvının aktarıldığı ikinci emici katmanın, kumaşımsı polyester liflerinden üretildiğini ve bu katmanın sıvıyı emerek bebeğin cildinden uzak tuttuğunu belirtti.

Bezin dış yüzeyinin ise hava alabilen, yine kumaş benzeri yumuşak liflerden üretildiğini ve amacı sıvının dışarıya sızmasını engellemek olduğunu aktaran Türkay,  “Prima bebek bezlerindeki en önemli malzemelerden biri olan emici jel, bebeğin cildini korumayı amaçlıyor. Sıvıyı bir katmanda hapsederek bebeğin cildinden uzak tutuyor ve böylece pişikleri engelliyor. Jel toksin özelliğe sahip olmadığı için bebeğe de zarar vermiyor. Süper-emici malzeme tam 400 farklı testten geçiriliyor. Islak mendillerimizde de aynı hassasiyeti gösteriyor, ıslak mendillerimizin kumaşa en yakın dokunuş etkisine sahip dokusu, cilt bakımı sağlayan içerik, etkili temizlik sağlayan yüzeyi ve cildin pH dengesini sağlayan özel formülü sayesinde ıslak mendillerimizi annelerin güvenle kullandığını biliyoruz” diye ifade etti.

Yeni yıla, yeni ürün; Prima Premium Care

Çok özel bir yenilikle 2016 yılına start verdiklerini paylaşan Türkay, “Uzun süredir üzerinde çalıştığımız yeni Prima Premium Care ürünleri ile Türkiye’de ilk defa bir bezde emici kanal teknolojisi kullanıldı. Geliştirdiğimiz emici kanal teknolojisinin yanı sıra ipeksi yumuşaklık sağlayan yeni Prima Premium Care ile artık anneler arasında “beyaz paket” olarak da bilinen Prima’nın en ileri teknoloji ürününe ulaştığını söyleyebiliriz. Tabii ki teknolojiyi, bebekler için en rahat ve altlarını uzun süreler kuru tutan ürünler geliştirmekte kullanırken, aynı zamanda annelerin içgüdüsünü alarak da ilerliyoruz. Bu yüzden, artık Prima Premium Care’de, bütün boylarda ıslaklık göstergesi isteyen annelerimiz için, ıslaklık göstergesi bulunuyor” diye belirtti.

P&G olarak yalnızca Prima için değil, tüm ürünleri ile Türkiye’deki hanelerin %95’ine en az 1 ürünleri ile girdiklerini ifade eden Türkay, bölge, lokasyon farkı gözetmeksizin ulusal, yerel süpermarketlerde ve online satış platformlarında tüketicilerle buluştuklarını belirtti.

Prima olarak sosyal medyayı çok etkin kullandıklarını ifade eden Türkay, sözlerini şöyle noktaladı; “Özellikle doğrudan etki alanımıza giren gelişmeleri de yakından takip ederek annelerden gelen geri bildirimlere önem veriyoruz. Çünkü onların görüşleri ve beklentileri yapacağımız yeniliklere yön veriyor. Özellikle Y kuşağı anneler hem ikincil ekran kullanımı-örneğin televizyon izlerken bir yandan telefondan internete girmesi- yüksek, hem de sosyal medyada aktif bir şekilde paylaşım yapan, öğrenen ve tavsiye veren anneler. Bizim annelerimizi anlamamız ve onları dinlememiz için bize inanılmaz bir fırsat sunuyor. Marka olarak hiçbir zaman tek yönlü bir monologdan yana değiliz. Ürünlerimiz, yalnızca teknolojinin değil, aynı zamanda tüketicilerimizin de eseri. Anne ve bebekleri anlayarak, onlarla konuşarak, hep birlikte gelişmeye devam ediyoruz.”